GENEL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GENEL etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2013 Çarşamba

Bir Çocuk Hikayesi

Bu küçük bir kız çocuğunın hikayesi, kızın adı Ayşe... Ayşe fakir bir ailenin kızı, okula yürüyerek gidiyor... Okuluna gitmekte zorlanıyor çünkü okul evlerine çok uzak. Kışın karda kaymasın diye siyah lastik çizme giydiriyorlar Ayşe'ye, o zaman moda değil lastik çizmeler, yürürken lastik çizmeleri ile utanıyor Ayşe... Annesi, Ayşe üşümesin diye önlüğünün altına bir de pijama giydiriyor, Ayşe iyice sıkılıyor, utanıyor...

Okulunu çok seviyor ama kendini hep biraz eksik hissediyor... Annesi anlatıyor da ordan biliyor ilkokul birinci sınıfta utandığı için adını dahi söyleyemediğini... Öğretmeni çok güzel bir bayan ve gözleri galiba yeşil, renkli renkli bakıyor Ayşe'ye... Ayşe'nin yaşlarında bir de kızı var öğretmenin, adı Gül, o da çok güzel aynı öğretmeni gibi... 

Beslenme dersinde utana sıkıla çıkarıyor beslenme çantasının içindekileri... Annesinin özenerek hazırladığı yiyecekleri... Utanıyor beslenmesini yaparken, alışık değil biri bakarken yemek yemeye Ayşe... Öğretmeni ile birlikte bir de başka bir öğretmen daha var sınıfta, Ayşe iyice utanıyor yemeğini yerken, topluyor alel acele beslenme çantasını...

Çizmeleri de siyah lastik çizme ya, öğretmenin çizmelerine bakıyor göz ucuyla, onlar çok güzel oysa... Küçük bir çocuk ama yüreği kocaman Ayşe'nin, okumak istiyor, okuyup o da öğretmen olmak ve o çizmelerden giymek istiyor...Okursam o çizmeleri alabilirim diye düşünüyor o anda... Dalgın dalgın bakıyor çizmelere ve kendisini seyreden öğretmenine...


Başarılı bir öğrenci aslında Ayşe... Ufku geniş değil, hayal kurmayı bile beceremiyor...  Elinden tutacak kimse de yok hayatında bir annesi bir de babasından başka... Olacaksa kendisi olacak bu hayatta, olmazsa hiç olmayacak aslında... Son ders zili çalmış, eve gidiyor karanlık kış akşamında... Aklında öğretmenin güzel çizmeleri, ayağında ise lastik çizmeleri, bata çıka yürüyor eve giden karlı yolda...  

12 Aralık 2013 Perşembe

Hüzün

Gece sessizlikte gizlidir... Sevmem ben geceyi de gecenin sessizliğini de... Yorgun mu hissediyorum kendimi nedir hatta biraz da bıkkınım galiba... Canım da sıkılıyor bugün biraz... Kendimi yalnız ve kimsesiz mi hissediyorum nedir... Üzerime yılların yorgunluğu mu çöküyor bu saatte ve bu yaşta.. Farkettirmeden geliyor ve telaşsızca, yavaş yavaş, acele etmeden üzerimi örtüyor hüzün... Kimseye bir şey diyemem böyle zamanlarda... İki damla yaş dökülürken yanaklarıma ben insafsızca geçen her güne isyanda... Yaptıklarım ne kadardır ya da yapacaklarım nedir bir bilsem... Ya yapamadıklarım ve duyduğum pişmanlıklarım... Gözlerim isyanda, ben isyanda... Bugün erken mi indi gecenin hüznü üstüme nedir... Yıllar... Yıllar... Ne de çabuk geçiyorsunuz... Bugün beni nasıl olgunlaştırıyor ve göz yaşına boğuyorsunuz... Yaptıklarım, yapacaklarım, ah bir o kadar da yapamadıklarım var ya yapamadıklarım... Bir yanımı hep eksik bırakan yapamadıklarım... Hüzünlendim mi biraz nedir...