17 Aralık 2013 günü gerçekleşen yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra Türkiye'de hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını tahmin etmiştim ama herşeyin bu kadar arap saçına dönebileceğini öngörememiştim.
17 Aralık gününden beri Türkiye'de baş döndürücü bir trafik yaşandı ve korkarım ki bu trafik hız kesmeden devam edecek gibi görünüyor.
17 Aralık'tan beri ülkenin dört bir yanında birçok emniyet müdürü görevden alınırken bir yandan da yeni yolsuzluk operasyonları yapılmaya devam ediliyor.
Birçok kişinin adı ya da bir akrabasının adı yapılan operasyonlarda yolsuzluk ve rüşvetle birlikte anılıyor. Başlatılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile birlikte her taşın altından yeni bir bürokrat, akraba, arkadaş ismi, resmi kurumlarla ilgili hergün yeni bir vurgun haberi gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. İddiaların ardı arkası bir türlü kesilmiyor.
Son günlerde bu baş döndürücü trafiğin içine savcılar ve hakimler de katılınca olaylar iyice raydan çıktı. Bildiriler, açıklamalar, suçlamalar havada uçuşuyor. Kim ne diyor, aslında Türkiye'de neler oluyor kimse tam olarak bilmiyor.
Son dönemde Türkiye'de yaşanan bu olayları ben naçizane gerilim dolu bir satranç karşılaşmasına benzetiyorum... Bu satranç maçı bildiğimiz satranç karşılaşmalarından biraz daha farklı... Klasik santranç karşılaşmalarında iki kişi olan oyuncu sayısı bu maçta ikiden çok fazla. Herkes karşı tarafı bitirecek en can alıcı hamleyi yapmaya çalışıyor. Her hamlenin amacı; daha fazla yaklaşma, sen de yanarsın mesajı vermek ve yapılacak son hamleyle birlikte karşı tarafı mat etmek.
17 Aralık'tan beri ben bir vatandaş olarak gündemi takip etmekten yoruldum artık. Çünkü, hukuk devleti, adalet, demokrasi, temiz siyaset vb. kelimelerin altının boş olduğuna inanmaya başladım ve ne yazık ki son gelişmelerle birlikte bu tespitimin son derece doğru olduğunu düşünmeye başlamış bulunuyorum.
Bakalım bu sıkıntılı ve zor süreci ülke olarak nasıl atlatacağız. Yaşananlardan kim ne kadar zarar görecek, herşeyden önemlisi bu yaşananların ekonomiye etkisi ne olacak ve bu etki cefakar Türk Halkı olarak bize nasıl yansıyacak...