Özellikle 14 Şubat Sevgililer Günü akşamı kaleme aldım bu yazıyı.
Ben daha önceki yazılarımda da sevginin bir güne sığdırılamayacağından, özel günlerin hayatımızda çok fazla bir şey değiştirmediğinden bahsetmiştim.
Oldum olası böyle özel günler beni biraz gerer. Hatta hediye almak falan biraz zorlama hatta yapmacık gelir bana ... E, alan olsa kabul etmem değil ama eşim de benimle aynı kafada galiba, hediye falan hak getire yani...
Şaka bir tarafa, bana göre sevgi öyle bir duygudur ki, hediye ile anlatılabilmeniz mümkün değil. Sevginin yanında maddi şeylerin hiç bir değeri yoktur, olmamalıdır da... Sevginizi göstermeniz için bir tek gün yetmez, seviyorsanız eğer yılın her günü sizindir. (Yanlış anlaşılmasın, deliye her gün bayram demiyorum, sevene her gün sevgililer günü diyorum!!!)
Desek de, aslında günümüzde birçok ilişkinin temelini maddiyat oluşturduğu için ilişkiler dolarlara, altınlara, pırlantalara endeksli hale geliyor. Ne kadar çok ve pahalı hediye o kadar çok sevgi yani... Düşünsenize, erkek arkadaşından pırlanta yüzük alan bir kız bu hediyeyi hemen fotoğraflayıp internette arkadaşları ile paylaşıyor. Artık ne kadar sevindiyse bu hediyeye varın siz düşünün...
Samimi olalım, hepimizin çevresinde böyle davranan insanlar yok mudur? Elbette var. Hem de tahmin edemeyeceğimiz kadar çok. Çok yakın bir arkadaşım, sık sık "eşinin maddi değeri fazla olmayan hediyeler almasından asla haz etmediğini, eşinden maddi değeri yüksek hediyeler beklediğini" söyleyerek, hediyenin maddi değerinin kendisi için ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
E, O da haklı tabi... Ekranlarda tek taş yüzükler, pırlanta takılar reklam edildikçe gençlerin ve evli çiftlerin hediye anlayışı da değişiyor. Erkekler kız arkadaşına ya da eşine tek taş almak için çırpınıp dururken, kızlar da sevgilisinden bilmem kaç kıratlık pırlanta yüzük bekliyor.
Hal böyle olunca olan erkeğe oluyor yazık. Artık taksitle mi olur, bir sene boyunca harçlıklarını mı biriktirir, ne yapıp edip yüzük almaya çalışır, eşini ya da kız arkadaşını mutlu edebilmek için...
İşte böyle geçer bir 14 Şubat Sevgililer Günü daha...
Herkese, bu özel günü kutlamasına vesile olan kişiyle (eşi, dostu, arkadaşı, sevgilisi) bir ömür boyu mutluluk diliyor ve herkese sevgi dolu günler temenni ediyorum...
SEVGİLİLER GÜNÜ'NÜZ KUTLU OLSUN...
sevgililer günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sevgililer günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
14 Şubat 2014 Cuma
Sevginizi Göstermeniz İçin Bir Gün Yetmez
Özellikle 14 Şubat Sevgililer Günü akşamı kaleme aldım bu yazıyı.
Ben daha önceki yazılarımda da sevginin bir güne sığdırılamayacağından, özel günlerin hayatımızda çok fazla bir şey değiştirmediğinden bahsetmiştim.
Oldum olası böyle özel günler beni biraz gerer. Hatta hediye almak falan biraz zorlama hatta yapmacık gelir bana ... E, alan olsa kabul etmem değil ama eşim de benimle aynı kafada galiba, hediye falan hak getire yani...
Ben daha önceki yazılarımda da sevginin bir güne sığdırılamayacağından, özel günlerin hayatımızda çok fazla bir şey değiştirmediğinden bahsetmiştim.
Oldum olası böyle özel günler beni biraz gerer. Hatta hediye almak falan biraz zorlama hatta yapmacık gelir bana ... E, alan olsa kabul etmem değil ama eşim de benimle aynı kafada galiba, hediye falan hak getire yani...
8 Şubat 2014 Cumartesi
14 Şubat'da Sevgilinize Nasıl Bir Hediye Alacağınıza Karar Verdiniz mi
Bir 14 Şubat Sevgililer Günü daha geldi çattı.
İnsanın sevgisini ve aşkını paylaşabildiği bir sevgilisi olması ne güzel.
Peki, sevgilinize nasıl bir hediye alacağınıza karar verebildiniz mi?
İşin en zor kısmı burası zaten. "Ya beğenmezse" diye aklınızdan geçen tüm seçenekleri bir bir elediğinizi görür gibiyim.
Aslında biraz klasik olacak ama sevgilinize verebileceğiniz en güzel hediye aşkınız değil midir sizce de?
Gerçi her güzel şeyin içi boşaltıldığı gibi 14 Şubat Sevgililer Günü de içi boşaltılan bir gün olarak karşımıza çıkıyor ne yazık ki...
Bu tür günler beni biraz gerer nedense. Hediyenin neden alındığını da pek anlamam açıkçası...
Bir zamanlar sadece "anneler günü" kutlanırken bugün "sevgililer günü" "babalar günü" gibi özel günler türedi. Ben de aslında bu tür günlerin tüketim toplumu yaratmaktan başka bir işe yaramadığını savunanlardanım.
Ne kadar olmaz öyle şey denilse de, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde birçok genç kız ya da erkek, cebinde sevgilisine hediye alacak parası olmadığı için hediye alamamakta, sevgilisine mahçup olmakta ve bu mahçubiyetin altında ezilmekte. Aslında fakir her zaman fakir yani...
Yok ben illa hediye alacağım diyorsanız, o zaman hediyenizin sürpriz olmasına özen gösterin. Herkesin düşünüp alabileceği hediyelerden uzak durun. Sevgilinizi şaşırtmalı, hediyenizi düşünerek seçtiğinizi anlatmalısınız.
Hediyenizin çok pahalı olması gerekmez. Önemli olan hediyenizi sevgilinizi düşünerek almış olmanız.
Klasik hediyeler gömlek, bluz, kravat, çiçek, çorap, çamaşır vb. zamane şartlarında demode kalabiliyor. Biraz kafayı yormanız ve daha modern ve çarpıcı hediyeler bulmanız gerekiyor.
Sevgilinizi iyi tanıyorsanız onun hobilerini, beğenilerini ve ihtiyaçlarını biliyorsunuz demektir. Hediye seçerken sevgilinizin hobi ve ilgi alanına giren bir hediye seçebileceğiniz gibi sevgilinizin ihtiyacını karşılayacak bir hediye de seçebilirsiniz. Böylece beğenilmeme olasığı olan bir hediye almaktan kurtulmuş olursunuz.
14 Şubat'da Sevgilinize Nasıl Bir Hediye Alacağınıza Karar Verdiniz mi
Bir 14 Şubat Sevgililer Günü daha geldi çattı.
İnsanın sevgisini ve aşkını paylaşabildiği bir sevgilisi olması ne güzel.
Peki, sevgilinize nasıl bir hediye alacağınıza karar verebildiniz mi?
İşin en zor kısmı burası zaten. "Ya beğenmezse" diye aklınızdan geçen tüm seçenekleri bir bir elediğinizi görür gibiyim.
Aslında biraz klasik olacak ama sevgilinize verebileceğiniz en güzel hediye aşkınız değil midir sizce de?
Gerçi her güzel şeyin içi boşaltıldığı gibi 14 Şubat Sevgililer Günü de içi boşaltılan bir gün olarak karşımıza çıkıyor ne yazık ki...
Bu tür günler beni biraz gerer nedense. Hediyenin neden alındığını da pek anlamam açıkçası...
Bir zamanlar sadece "anneler günü" kutlanırken bugün "sevgililer günü" "babalar günü" gibi özel günler türedi. Ben de aslında bu tür günlerin tüketim toplumu yaratmaktan başka bir işe yaramadığını savunanlardanım.
Ne kadar olmaz öyle şey denilse de, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde birçok genç kız ya da erkek, cebinde sevgilisine hediye alacak parası olmadığı için hediye alamamakta, sevgilisine mahçup olmakta ve bu mahçubiyetin altında ezilmekte. Aslında fakir her zaman fakir yani...
Yok ben illa hediye alacağım diyorsanız, o zaman hediyenizin sürpriz olmasına özen gösterin. Herkesin düşünüp alabileceği hediyelerden uzak durun. Sevgilinizi şaşırtmalı, hediyenizi düşünerek seçtiğinizi anlatmalısınız.
Hediyenizin çok pahalı olması gerekmez. Önemli olan hediyenizi sevgilinizi düşünerek almış olmanız.
Klasik hediyeler gömlek, bluz, kravat, çiçek, çorap, çamaşır vb. zamane şartlarında demode kalabiliyor. Biraz kafayı yormanız ve daha modern ve çarpıcı hediyeler bulmanız gerekiyor.
Sevgilinizi iyi tanıyorsanız onun hobilerini, beğenilerini ve ihtiyaçlarını biliyorsunuz demektir. Hediye seçerken sevgilinizin hobi ve ilgi alanına giren bir hediye seçebileceğiniz gibi sevgilinizin ihtiyacını karşılayacak bir hediye de seçebilirsiniz. Böylece beğenilmeme olasığı olan bir hediye almaktan kurtulmuş olursunuz.
2 Şubat 2014 Pazar
14 Şubat Sevgililer Günü Yaklaşıyor; İlişkinizi Monotonluktan Kurtarmanıza Yardımcı Olacak Bazı İpuçları
14 Şubat Sevgililer Günü yaklaştı. Birbirine büyük bir aşk ve sevgiyle bağlı olan birçok çift, aşklarını tazelemek, aşklarını yeniden hissetmek ve biricik aşkına sevgisini göstermek için o günü bekliyor.
Yaklaşan sevgililer günü öncesi ilişkinizi gözden geçirmeniz, ilişkinizin eksik yönlerini tamamlamanız ve daha sağlam temellere oturtmaya çalışmanız doğru bir davranış olacaktır.
İlişkinizin monotonlaştığını mı düşünüyorsunuz? İlişkinizi monotonluktan kurtarmak için ne yapmanız gerektiğini bilmiyor musunuz?
İşte, ilişkinizi monotonluktan kurtanmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları:
Yaklaşan sevgililer günü öncesi ilişkinizi gözden geçirmeniz, ilişkinizin eksik yönlerini tamamlamanız ve daha sağlam temellere oturtmaya çalışmanız doğru bir davranış olacaktır.
İlişkinizin monotonlaştığını mı düşünüyorsunuz? İlişkinizi monotonluktan kurtarmak için ne yapmanız gerektiğini bilmiyor musunuz?
İşte, ilişkinizi monotonluktan kurtanmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları:
- İlişkinizi rutin işleyişten kurtarmak için küçük de olsa hayatınızda değişiklikler yapmayı ihmal etmeyin.
- Bir çift olmanın yanında birey olduğunuzu unutmayın. Kendinize zaman ayırın, yeni arkadaşlar edinin, farklı sosyal çevrelere girin ve eşinizin farklı ortamlara girmesini destekleyin.
- İkili ilişkilerde en fazla iletişimsizlik sorunu yaşanmaktadır. Birçok sevgili ya da evli çift, ilişkilerinde sorun olduğundan ve konuşamamaktan yakınmaya başlarlar. Bu nedenle siz siz olun eşinizle iletişim kurmaya devam edin. Eşinizi dinlemeyi öğrenirseniz iletişim kurmakta zorlanmazsınız.
- Teknolojik aletlerin yaygınlaşması eşler arasında yaşanan kopukluğu hızlandıran bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Akıllı telefon, bilgisayar, tablet gibi aletlerin hayatınızı çalmasına ve ilişkinize yön vermesine izin vermeyin.
- Eşinize dokunmaktan çekinmeyin. Dokunmak sevginin en güzel göstergesidir.
- Eşinizi yermek yerine övmeyi tercih edin. Her zaman olumsuz anlamda eleştirmek eşinizi incitir. Onu övmeye başlarsanız karşılık olarak o da sizi takdir etmeye başlayacaktır.
- İlişkinizi canlı tutmak için cinsel yaşamınızı renklendirin. Yeniliklere açık olmanız ilişkinizi canlandıracaktır.
- Eve kapanmak ilişkiyi monotonluğa sürükleyen en önemli detaylardan birisidir. Bu nedenle eve kapanmak yerine sosyalleşin. Aile ziyaretleri yapın, sinemaya, konsere, tiyatroya gidin. Yakın arkadaşlarınızla görüşmeyi ihmal etmeyin.
- Küçük hediyeler almak, küçük aşk notları yazmak ilişkinin heyecan kazanmasına ve keyifli bir hal almasına yardımcı olur.
- İster evli olun, ister sevgili her ilişkide zaman zaman bazı tatsızlıklar yaşanır. Tartışma yaşanmayan ilişki yoktur. Ancak, tartışmaları uzatmak ilişkiyi en fazla yıpratan sorunların başında gelir. Bu nedenle ikili ilişkilerde tartışmaları uzatmamak en doğrusudur.
- Seni seviyorum demekten sakın korkmayın. İnanın aşkın en iyi anlatıldığı cümle "seni seviyorum" cümlesidir. Aşk hayatında bu cümle kadar etkili başka bir kelime yok...
- Değer verdiğinizi ve önemsediğinizi sevgilinize hissettirin. Duygularınızı karşınızdaki kişiye geçirmeniz samimiyetinizle alakalıdır. İkili ilişkilerde, ne kadar samimi ve dürüst davranırsanız o derece inandırıcı olursunuz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)