Dersahaneler kapatılacak mı kapatılmayacak mı tam bir muammaya dönüştü. Eğitim-öğretim sistemimizin vazgeçilmez bir unsuru(!) gibi kabul gören dershaneler, 2015 yılına kadar kapatılmayacak. Hazırlanan yeni taslakla birlikte, devlet tarafından dershanelerin özel okula dönüşmesi için verilen süre Eylül 2015'e kadar uzatıldı. Yani, sistem iki yıl daha aynı şekilde devam edecek, dershaneler bu süre boyunca kayıt alabilecekler. Bu süre içinde üniversite sınav sistemi değiştirilip, yerine dershaneye ihtiyaç duyulmayacak yeni bir sistem getirilmesi planlanıyor. Şimdi herkes, dershaneler gerçekten kapatılacak mı, yoksa dershaneler ile hükümet arasında yaşanan bu karşılıklı restleşmenin acısını, acaba çocuklarıımız mı çekecek diye merak ediyor.
Şunu kabul etmek gerekiyor, eğitim sistemimizdeki eksikliker ve yetersizlikler dershane kavramını hayatımıza soktu. Bugün, okullarımızda verilen eğitimin, çocuklarımızın girecekleri sınavlarda başarılı olması için yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. parası olan veli çocuğunu özel okula göndererek sistemin eksik yanlarını kamufle etmeyi başarıyor. Parası olmayanlar ise çocuğunu sınav döneminde dershaneye göndererek aradaki açığı kapatmaya çalışıyor. Çocuklarının özel okulda okuyan akranları gibi eğitim almasını arzulayan aileler çocuklarını dershanelere göndermek zorunda kalırken, zor durumdaki birçok aile çocuklarını dershaneye gönderemediği için zor durumda kaldı. Çevremize baktığımızda adım başı bir dershane, etüt merkezi görmekteyiz. Açılan dershane sayısının bu kadar artması, eğitimin okul yerine dershanelere kaydığını göstermektedir. Devlet okulunda yeteri kadar eğitim alamayan çocuklar, bu sorunu dershaneye giderek çözmeye çalışıyor. Eğitim sisteminden kaynaklanan eksikler, dershaneleri hayatımızın orta yerine koydu. Özellikle, üniversite sınavları nedeniyle çocukların dershaneye gitmesi neredeyse şart oldu. Dershane kültürü yaygınlaştıkça, okullar da öğrencilerini dershanelere yönlendirmeye başladı. Bugün devlet okullarında eğitim gören kaç öğrencimiz, çözemediği soruları öğretmenine sorabiliyor ya da öğretmeni ile soru çözebiliyor? Bunu yapabilen öğrenci sayısı çok az, çünkü bunu yapmaya ne öğretmenin zamanı yetiyor ne de öğrencinin cesareti... Oysa dershane sistemi tamamen çocuğa odaklı çalışıyor. Çocuklar başarıya odaklanıyor ve başarmak için gece gündüz çalışıyor.
Dershanelerin kapatılması gündeme geldiğinde öyle dünyanın sonu gelmiş gibi "eyvah eyvah" diyenlerden olmadım. Dershaneler hakkında ben de bazı noktaları kafamda netleştirmeye çalışıyorum. Eğer okulda verilen eğitim seviyesi yükseltilecekse, çocukların gerçekten bir dershaneye ihtiyacı olmayacaksa, okulda görmüş olduğu ders çocuklarımızın sınavlarda başarılı olması için yeterli olacaksa, bence de dershane ler kapatılmalı. Yok, zengin çocukları özel ders alarak diğer çocuklarla arasındaki farkı açacaksa, öteki çocuklar özel ders alamadığı için zincirin en zayıf halkası olacaksa, yani aslında değişen birşey olmayacaksa, o zaman dershanelerin kapatılmasına şiddetle karşı çıkıyorum.