depresyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
depresyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Aralık 2013 Pazar

KIŞ DEPRESYONUNA DİKKAT

Malum, artık kış mevsimi iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı. Birçok yerde kara kış kendini gösterdi, etkili kar yağışı nedeniyle yollar buz pistine dönüştü, trafik kazaları meydana geldi, yoğun kar yağışı nedeniyle yollar kapandı... Değişmeyen Türkiye manzaraları yaşandı ve bütün bir kış boyunca da yaşanmaya devam edecek...

Kış mevsimi ile birlikte havalarda yaşanan değişim bizleri hem fiziksel hem de psikolojik olarak etkiliyor. Kış mevsiminin getirmiş olduğu mevsimsel değişimlerden hepimiz farklı şekilde etkileniyoruz. Bazılarımız mevsim dönümlerinde meydana gelen değişimleri kolay atlatırken bazılarımız ise kış depresyonu için güçlü bir aday haline gelebiliyor. Güneş ışığının azalması ile birlikte yağmurlu, puslu ve karanlık günlerin artması, insan metabolizmasını ve psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar,  kış aylarında depresyon vakalarında önemli bir artış yaşandığını belirterek bizleri uyarıyorlar. 


  1. Hayattan zevk almadığınızı hissediyorsanız ve tahammül sınırınız çok azaldı ise,
  2. Kendinizi değersiz hissediyorsanız ve hayatınızın boşa geçtiğiniz düşünüyorsanız, 
  3. Umutsuz ve huzursuzsanız,
  4. İştahınız aşırı arttı ise ya da tamamen kapandı ise, 
  5. Sabah dinlenmemiş halde uyanıyorsanız ve yataktan hiç çıkmak istemiyorsanız,
  6. Önceden zevk alarak yaptığınız şeyleri  yapmaktan hoşlanmıyor ya da zevk almıyorsanız,
  7. Kendinizi hasta gibi hissediyorsanız ve sürekli olarak vücudunuzdaki ağrılardan şikayetçi iseniz,
  8. Cinsel ilgisizlik ve isteksizlik yaşıyor iseniz,
  9. Dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon güçlüğü çekiyorsanız,
bir uzmana başvurmanızın zamanı gelmiş demektir. Bu belirtilerin birçoğu sizde de görünüyor ise siz de kış depresyonu ile mücadele etmek zorunda olabilirsiniz. 
Unutmayın, mevsimsel değişimlerden kaynaklı depresyon tedavisi ancak uzman bir doktor kontrolünde yapılabilir. Depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız zaman geçirmeden profesyonel yardım almalısınız. 

4 Aralık 2013 Çarşamba

Dikkat! Türkiye'de Obez Çocukların Sayısı Hızla Artıyor

          Bir tek obezite sorunumuz yoktu artık obezite sorunumuz da var. Türkiye'de obez olanların oranı %15'e ulaşmış. Ne kadar büyük bir oran değil mi? Yani Türkiye'de nüfusun 10 milyonu obez.  İlkokula giden çocuklar arasında yapılan bir araştırmaya göre çocukların % 22'si obez çıkmış. Bu rakam çok yüksek bir rakam. Ciddi sağlık sorunlarına neden olan obezite, hareketsiz yaşam ve yanlış beslenmenin bir sonucu olarak ortaya çıkmakta. Obezite ile mücadelenin ilk kuralı ise çocuklarına doğru beslenme alışkanlığı kazanmasından geçmekte. Bu sağlanamazsa Türkiye ileriki yıllarda çok sayıda obez insanın yaşadığı bir ülke haline gelebilir. 

       Çocuklar arasında yapılan bir araştırma obezitenin özellikle zengin çocukları arasında daha yaygın olduğu nu göstermiş. Gün içinde yemek öğünlerini fast-food beslenerek, ayak üstü atıştırarak geçiren bu çocuklar, zamanla obezite ile mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Yüzyılın sorunu olarak görülen obezite ile mücadele edilmediği takdirde önemli hastalıklara kapı açılmış olunuyor. Obezite, kalp-damar hastalıkları, kanser, yüksek tansiyon, kas ve iskelet sistemi hastalıkları, şeker hastalığı, tiroid gibi önemli hastalıklara davetiye çıkarmakta. Ayrıca, obez kişilerin depresyon hastası olmaya aday olduğunu belirten uzmanlar, obezite ile etkili şekilde mücadele edilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.


         Şişmanlığa ya da kilo almaya neden olacak herhangi bir  ilaç kullanmayan çocuklarda görülen obezitenin nedenleri arasında, hareketsiz yaşam ve fast-food beslenme birinci sırada yer almakta. Obezite ile mücadelenin bebeklikten itibaren başladığını belirten uzmanlar "bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmesinin doğru olduğunu, ilerleyen yaşlarla birlikte ise çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılması gerektiğini" vurguluyorlar. Çocukların televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdiği zamanı da en aza indirmekte yarar var. Çünkü,  hareketsiz bir yaşam, nasıl ki büyüklerde yağlanma, kilo alma ve obezite sorununa neden oluyorsa, çocuklarda da yağlanma ve obeziteye sebep oluyor.  



Dikkat! Türkiye'de Obez Çocukların Sayısı Hızla Artıyor

          Bir tek obezite sorunumuz yoktu artık obezite sorunumuz da var. Türkiye'de obez olanların oranı %15'e ulaşmış. Ne kadar büyük bir oran değil mi? Yani Türkiye'de nüfusun 10 milyonu obez.  İlkokula giden çocuklar arasında yapılan bir araştırmaya göre çocukların % 22'si obez çıkmış. Bu rakam çok yüksek bir rakam. Ciddi sağlık sorunlarına neden olan obezite, hareketsiz yaşam ve yanlış beslenmenin bir sonucu olarak ortaya çıkmakta. Obezite ile mücadelenin ilk kuralı ise çocuklarına doğru beslenme alışkanlığı kazanmasından geçmekte. Bu sağlanamazsa Türkiye ileriki yıllarda çok sayıda obez insanın yaşadığı bir ülke haline gelebilir. 

       Çocuklar arasında yapılan bir araştırma obezitenin özellikle zengin çocukları arasında daha yaygın olduğu nu göstermiş. Gün içinde yemek öğünlerini fast-food beslenerek, ayak üstü atıştırarak geçiren bu çocuklar, zamanla obezite ile mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Yüzyılın sorunu olarak görülen obezite ile mücadele edilmediği takdirde önemli hastalıklara kapı açılmış olunuyor. Obezite, kalp-damar hastalıkları, kanser, yüksek tansiyon, kas ve iskelet sistemi hastalıkları, şeker hastalığı, tiroid gibi önemli hastalıklara davetiye çıkarmakta. Ayrıca, obez kişilerin depresyon hastası olmaya aday olduğunu belirten uzmanlar, obezite ile etkili şekilde mücadele edilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.


         Şişmanlığa ya da kilo almaya neden olacak herhangi bir  ilaç kullanmayan çocuklarda görülen obezitenin nedenleri arasında, hareketsiz yaşam ve fast-food beslenme birinci sırada yer almakta. Obezite ile mücadelenin bebeklikten itibaren başladığını belirten uzmanlar "bebeklerin ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmesinin doğru olduğunu, ilerleyen yaşlarla birlikte ise çocuğa sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılması gerektiğini" vurguluyorlar. Çocukların televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdiği zamanı da en aza indirmekte yarar var. Çünkü,  hareketsiz bir yaşam, nasıl ki büyüklerde yağlanma, kilo alma ve obezite sorununa neden oluyorsa, çocuklarda da yağlanma ve obeziteye sebep oluyor.